Eğitim Gücü-Sen Adana Şubesi: "Bu Sefalet Mutabakatını Tanımıyoruz!"

Kamu zammı görüşmeleri sonrası Adana'dan seslenen Eğitim Gücü-Sen, "sefalet mutabakatı" olarak nitelediği anlaşmayı tanımadığını ilan etti. Peki sendikanın temel talepleri neler ve neden "teslim olmayacağız" diyorlar?

Eğitim Gücü-Sen Adana Şubesi: "Bu Sefalet Mutabakatını Tanımıyoruz!"

Eğitim Gücü Sendikası (Eğitim Gücü-Sen) Adana Temsilciliği, ülke genelinde düzenlenen iş bırakma eylemleri kapsamında yaptığı basın açıklamasıyla, hükümet ve yetkili sendika arasında uzlaşılan kamu görevlileri maaş zammını sert bir dille eleştirdi. Açıklamada, zam oranlarının milyonlarca memur ve emekliyi yoksulluğa mahkum ettiği belirtilerek, varılan mutabakatın "yok hükmünde" olduğu vurgulandı.

"Görüşmeler Baştan Sona Bir Oyundu"

​Eğitim Gücü-Sen adına yapılan açıklamada, Toplu Sözleşme görüşmelerinin bir "oyun sahnesi" gibi geçtiği iddia edildi. Hükümetin teklif ettiği zam oranlarının "komik ve alaycı" olduğu belirtilirken, yetkili sendikanın da hükümetin bir uzantısı gibi hareket ederek gerçek bir mücadeleden kaçtığı öne sürüldü. Açıklamada, "Yetkili sendika, kamu çalışanlarını korumak yerine, süreci sanki bir tiyatroda roller paylaşır gibi sahnelemiştir," denildi.

Yoksulluk Sınırı 86 Bin Lirayı Aştı

​Basın açıklamasında, Türkiye'deki ekonomik gerçeklere dikkat çekildi. TÜRK-İŞ ve BİSAM verilerine göre dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 86 bin lirayı, açlık sınırının ise 26 bin lirayı aştığı hatırlatıldı. En yüksek kadrodaki bir kamu personelinin maaşının bile bu rakamların altında kaldığı ifade edilerek, "Bu durum, kamuda çalışanları ve ailelerini sefalet içinde yaşamaya mahkum eden bir düzenin ifadesidir," denildi.

Çözülemeyen Sorunlar ve Net Talepler

​Sendika, maaş zammı oranlarının yanı sıra 3600 ek gösterge, Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın kadro sorunu, mühendis ve akademisyen gibi meslek gruplarının hak kayıpları gibi birçok konunun da görmezden gelindiğini belirtti.

​Eğitim Gücü-Sen, mücadelelerine devam edeceklerini belirterek taleplerini net bir şekilde sıraladı:

  • ​Tüm kamu çalışanlarına insanca yaşam koşulları sağlayacak, yoksulluk sınırının üzerinde bir temel ücret.
  • ​Refah payı, kira yardımı, bayram ikramiyesi gibi ek ödemelerin günün ekonomik koşullarına göre artırılması.
  • ​Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın kaldırılarak personelin Genel İdari Hizmetler kadrosuna geçirilmesi.
  • ​Tüm meslek gruplarının birikmiş hak kayıplarının giderilmesi ve adaletin sağlanması.
  • ​Tazminatların emekliliğe yansıtılarak emekli aylıkları ile görev aylığı arasındaki farkın kapatılması.

​Açıklama, "Haklarımızı alıncaya, onurumuzu koruyuncaya ve bu sarı sendikacılık anlayışını tarihin çöplüğüne atıncaya kadar mücadelemiz sürecektir. Teslim olmayacağız!" ifadeleriyle son buldu.